'Sus Barbatus' adlı eserden bazı pasajların seslendirilmesiyle başlanan söyleşide, edebiyatımızın birçok ödül kazanmış başarılı yazarlarından Faruk Nafiz Duman, kitap hakkında kendisine yöneltilen sorulara yanıt verdi. Duman, “Türkiye’de sadece belli bir sınıfın anlayabileceği eserler yaratılmamalı, bu durumu engellemek için bir yazar olarak elimden geleni yapıyorum.”dedi.

'YAZAR DENİZSİZ BİR ADADIR'

Duman, ilk cildi ile Orhan Kemal ödülü alan “Sus Barbatus” adlı romanın 7 yılda yazıldığını ve daha çok sayıda yazılmayan fikrinin olduğunu dile getirdi. Kitabında edebiyata bu denli göndermeler içermesinin sebebini, “Biz edebiyatı temsil ediyoruz, ben okuyucu olarak ne aldıysam tüm gücümle hepsini okuyucuya verebilmeliyim.” sözleriyle açıkladı. Eserinde Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanına atıfta bulunan yazar, Yaban yasasına gerçek bir hikayeden örnek vererek değindi. Okuyucu yazar arasındaki problemleri Türkiye’nin önemli bir sorunu olarak gören Duman, bu konunun aydın kesim ve halk arasında olduğunu söyleyerek Türkiye’nin kaderini bu şekilde gördüğünü belirtti.

'ŞİİR DOYUMUN BİR YOLUDUR'

Konuşmasının sonlarına doğru, ”Üslup ve anlattığınız hikaye, eserin değerini belirler.” ifadesini kullanan Duman, özellikle sade dilin önemine vurgu yaptı. Hayatını kitaplar üzerine kurguladığını ve hatta sırf kitaplarla daha çok vakit geçirebilmek için kütüphanecilik bölümünü tercih ettiğini belirten ünlü yazar, sözlü edebiyatın yazılı edebiyatın temelini oluşturduğunu ve onun için birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğunu belirti. Son olarak yazarlık gelişim sürecine dönüp baktığında, 'Gençken yazdıklarıma bakıp nasıl ümitsizliğe kapılmadım hayret ediyorum.' diyerek edebiyat dünyasının içinde bir şekilde var olmak isteyenlere ümitsizliğe kapılmamaları konusunda tavsiyede bulundu.

Muhabir:Canberk İsmet Gürel, Deniz Değerli, Neslihan Mağden ,Fulya Selin Baltay