Gözler Önündeki Gökyüzü

Doç. Dr. Haluk Arda Oskay’ın çekmiş olduğu fotoğraflar, 'Astrofotoğraf Sergisi' adıyla Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğrencilerle buluştu.

Bu Gönderiyi Paylaş

Kocaeli Üniversitesi İletiim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü'nden Doç. Dr. Haluk Arda Oskay’ın 4. kişisel sergisini İletişim Fakültesinde (İF) ilgilileriyle buluşturdu. İF Dekanı Nigar Pösteki’nin de katıldığı sergiye öğretim görevlileri ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Neden Astrofotoğrafçılık sorusuna: “Modern insanın kaybettiği gökyüzünü sunmak." olarak cevap veren Oskay 200 yıl önce olan gökyüzünün artık olmadığını belirtti.

‘SAYENİZDE KAYBETTİĞİMİZ KAİNATI BULUYORUZ’

Pösteki “Arda hocam ile sohbetlerimizde sık sık şehir ışıkları ‘Sahte ışıklarla’ donattığımız için fotoğraflar çekmenin zorluğundan bahsediyoruz. Sayenizde kaybettiğimiz Kainatı buluyoruz.” dedi ve Oskay’a teşekkürlerini sunarak sertifika takdiminde bulundu.

NEDEN SERGİNİN İSMİ 212

Oskay “Serginin ilk ismi Gece’ydi. Başka bir şehirde söyleşiye çağırıldığımda ‘21 Aralık’ta yapalım en uzun gece olsun’ diye söylendi. Daha sonra serginin adını 212 olarak değiştirdik. Bu yüzden serginin ismi 21 Aralık’a ithafen 212’ye çevrildi.” ifadelerini kullandı.

Bir yandan sergiyi gezip bir yandan da insanlarla sohbet eden Arda Oskay,  gittiği yerlerde şehir ışıklarından kaynaklı daha az karanlık olması sebebiyle fotoğraf çekmenin daha zor olmasından yakındı. Oskay, bu fotoğrafları Kapadokya, Meke Gölü, Narlıgöl gibi çeşitli yerlerde çektiğini belirtti. Özellikle Samanyolu’nun yer aldığı fotoğraflar büyük beğeni topladı. Astrofotoğraf sergisini oluşturmasının yaklaşık olarak 5 yıl sürdüğünü ekleyen Oskay, bunun sebebinin gökyüzünün kışın çekime uygun olmadığı, yazınsa sadece 5 ya da 10 gün çekime uygun olduğu şeklinde açıkladı. Sergide yer alan fotoğraflarının arasından en sevdiğinin Meke Gölünde çektiği fotoğraf olduğunu aktardı. Son olarak bu fotoğrafları kampçılık yaparak çektiğini ve sponsorluk almadığını ekledi.

Muhabir : Seçil Karaoğlu, İbrahim Özçetin