Aydın Türk Kadınının Seçkin Temsilcisi: Selma Selçuker

Sanatçı Yaşam Evi’nde yaşamını sürdüren usta gazeteci-yazar Selma Selçuker genç gazeteci adaylarına tavsiyelerde bulunarak, tecrübelerini ve anılarını gazetemizle paylaştı

Bu Gönderiyi Paylaş

Sanata ve sanatçıya değer vermek, yaşam tecrübeleri ve kariyerleri hakkında ağızlarından çıkacak altın değerindeki bilgileri öğrenmek için Genç Açı ekibi olarak İstanbul Kartal’da bulunan Sanatçı Yaşam Evi’ni ziyaret ettik. Uzun yıllar gazetecilik yapmış, Bâb-ı Âlî gazeteciliğini ucundan yakalamış Selma Selçuker ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 Sanatçı Yaşam Evi nedir diye merak ettiniz değil mi? Bir ev düşünün ve zamanında belli paralar karşılığında dinlemeye, izlemeye gittiğiniz sanatçılar o evde yaşıyor. Yeşilçam oyuncuları, ses sanatçıları ve gazeteciler, sanki bir insan müzesi… Geçmişte toplumumuza hizmet etmiş bu değerli insanları Sanatçı Yaşam Evi’nde sadece güler yüz ve hoş sohbet karşılığında ziyaret edebilirsiniz. Eve ilk girdiğimizde Sanatçı Yaşam Evi personeli bizi memnuniyetle karşıladı. Ev sakinlerinin oturup sohbet ettiği alana doğru ilerledikçe gözlerimiz heyecanla çocukluk yıllarımızda televizyonlarda gördüğümüz oyuncuları aradı. Genç gazeteci adayları olduğumuzu öğrenince yanımıza usta Gazeteci-Yazar Selma Selçuker geldi ve biz bir anda kendimizi gazetecilik kitaplarını okuyor gibi hissettik. Uzun yıllar gazetecilik ve yazarlık yapmış, ünlü isimlerle röportajlar gerçekleştirmiş, çok sayıda ödül almış olan Selma Selçuker, aynı zamanda Radyo ve Televizyon alanında ilk devlet sanatçısı olma unvanına sahip olan Gazeteci-Yazar Nedret Selçuker’in eşi. Eşinin vefatından sonra hayatını Sanatçı Yaşam Evi’nde sürdürmeye devam eden Selçuker, gazeteciliğin püf noktalarını ve onurlu gazeteciliğin önemini bizimle paylaştı. 


USTALARIN ÖĞRENCİSİ USTA GAZETECİ

Gazetecilik eğitimini 1952-1953 yıllarında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsünde gördüğünü söyleyen Selçuker hayatında birçok ustadan ders aldığını dile getirdi. Usta gazeteci, “Bizim hocalarımız Haldun Taner’ler, Şevket Rado’lar, Burhan Felek’ler, Sabri Esat Siyavuşgil’ler gibi birçok kıymetli kişilerdi.” diye belirtti. Türk Öykü, Tiyatro ve Kabare Yazarı, Öğretim Üyesi ve Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önde gelen yazarlarından Haldun Taner ile pek çok anısı olduğunu söyleyen Selçuker, “Gazetecilik bakımından enteresan ama benim için tatsız bir olay, Haldun Taner ile röportaj yapmıştım ve röportajımızdan üç gün sonra Taner’in ölüm haberini aldım. Onunla konuşan son gazeteci ben oldum.” ifadelerini kullandı. 


TÜRK BASINININ HABER KAYNAĞI: BÂB-I ÂLİ

Sinema için Hollywood, müzikal için Broadway ne anlama geliyorsa Türk Basını için de Bâb-ı Âlî Gazeteciliği aynı anlamı taşıyordu. Bâb-ı Âlî, I. Abdülhamid zamanından itibaren Sadrazam Sarayı’na verilen isimdi. Bu saray bir anlamda Osmanlı Devleti’nin idare merkezi olarak bilinirdi. Bu yeni Osmanlıca kelime Arapçadaki “kapı” anlamına gelen “bâb” ile Farsçada “yüce” anlamına gelen “âlî” ile birleşmesiyle oluşmuştur. İstanbul Sirkeci’den Cağaloğlu yokuşunu çıkarken Bâb-ı Âlî’nin yaşayan eskiliğini, tarih ve anıların kokusunu hala hissettiğini söyleyen Selma Selçuker, “Bâb-ı Âlî gazeteciliğini ben ucundan yakaladım. Ama hala Bâb-ı Âlî konuşulunca mutlu olurum. Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Sabah, Milliyet, Dünya ve Güneş gazetelerinin eski binalarının içini, odalarını ve çalışanlarından Abdi İpekçi, İlhan Selçuk, Vâlâ Nureddin, Turhan Selçuk ve niceleri tanıma fırsatım oldu.” dedi.


"GAZETECİ BOYNUNU EĞMEMELİDİR"

Gazetecilik mesleğinin tarihine tanıklık eden ve geçmiş deneyimleriyle günümüz gazetecilerine ışık tutmayı amaçlayan Selçuker, “Gazeteci kalemini kırmamalı, boynunu da eğmemelidir. Bulaşık bile yıkasanız yaptığınız işi sevin, hep okuyun ve sürekli takip ettiğiniz bir köşe yazarı olsun.” sözlerinin altını çizerek tavsiyelerde bulundu. Usta gazeteci, gazeteciliğe bakışının her zaman ilk şık olarak doğruyu ve okuyucuyla empati kurarak yazmak olduğunun da altını çizdi. En sevdiği köşe yazarının Uğur Mumcu olduğunu söyleyen Selçuker, Mumcu’yla olan bir anısını anlattı. Gazetecilik yaptığı yıllarda her yıl düzenlenen ‘Basın Şehitlerini Anma Günü’ etkinliğine Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’yu davet ettiğini dile getiren Selçuker, “O yıl Mumcu’yu arayıp konuşmacı olarak etkinliğe davet etmiştim. Ancak önceden belirlenen programı nedeniyle gelemeyeceğini ama bir sonraki yıl mutlaka dahil olacağının sözünü verdi. Üzücü bir anıdır bir sonraki yıl Sayın Mumcu basın şehitleri listesine eklendi.” diye belirtti. ‘Ne Mutlu Atatürk’ü Tanıdım Diyene’ kitabının da yazarı olan usta gazeteci yazar Selçuker, Mustafa Kemal Atatürk’ü tanıma fırsatı bulabilmiş kişilerin değerli anıları ve yorumlarını aslına sadık kalarak oluşturduğunu dile getirdi. 

Muhabir: Oğuzhan Öztürk-Mert Akı

Haberin detayları için 74.sayımızı inceleyebilirsiniz.

Galeri