Yoksulluk kapsamında Türkiye’deki güncel durumu, yoksullukla nasıl mücadele edildiğini Kocaeli Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesinden Doç. Dr. Erhan Öruç, Kocaeli Genç İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) Teşkilatlanma Başkanı Eyüp Çelik ve ihtiyaç sahibi Y.E. ile konuştuk. Konunun uzmanı Doç. Dr. Erhan Öruç, yoksulluk kavramına, resmi yetkililerin konuya yaklaşımına ve çalışmalarına değinirken, Eyüp Çelik İHH’nın yardıma muhtaç insanlara nasıl ulaştığını ve vakfın faaliyetlerini aktardı. İhtiyaç sahibi Y.E. ise gündelik hayatta yaşadığı sorunları ifade etti.
“YOKSULLUK SADECE GELİR DÜŞÜKLÜĞÜ DEĞİL”
Yoksulluk kavramını nasıl anlamamız gerektiğine ve bu durumla nasıl mücadele edileceğine dair bilgi veren Doç. Dr. Erhan Öruç, yoksulluk kavramının sadece ekonomik olmadığını ve birçok nedene dayandığını söyledi. Öruç, “Yoksulluk deyince insanların aklına gelir düşüklüğü geliyor. Yoksulluk sadece ekonomik değil, coğrafi, toplumsal, kültürel, siyasal, çevresel nedenlerde yoksulluk olarak değerlendirilir.” ifadelerini kullandı.
DENETLEME VE ÖNLEMLER İŞLEVSİZ KALIYOR
Düşük ücretle çalışmanın da yoksulluğa neden olduğunu belirten Öruç, “Sanayide veya işletmelerde insanların kayıtlı çalışması çok maliyetli olabiliyor. Bunun için bazı noktalarda kayıtlı olmadan insanlar düşük ücrete çalışabiliyorlar. Bu da yoksulluğa neden oluyor.” dedi. Devletin önlem almasının bir şey değiştirmeyeceğini vurgulayan Öruç, “Denetime geliyorlar fakat çalışan kişi asgari ücrete çalıştığını söylüyor.” diye belirtti. Bazı insanların da mecburiyetten böyle söylemek zorunda kaldığını aktaran Öruç, devletin bu durumlar karşısında önlem alamadığından bahsetti. Öruç, “Bu sebeple denetleme de bir yere kadar olabiliyor.” şeklinde konuştu.
ÇALIŞMA ALANLARI AÇMAK ÖNEMLİ
Devletin yoksullukla mücadelede parasal destek sağladığını söyleyen Öruç, “Devletin sağladığı destek insanları tembelliğe itebiliyor. Çalışmaya teşvik etmek de önemli. Sosyal devlet olarak çalışma alanları açmak işsizliği azaltır ve bu da ekonomik büyümeyi sağlar. Bununla beraber yoksullukta azaltılabilir.” dedi. Mevcut durumda ilgili belediyelerde kurslarına değinen Öruç, bu kurslarda meslek edinmenin öğretildiğini ve bu sayede kişilerin üretime katılmasıyla ekonomik büyümenin arttığını vurguladı.
“YOKSULLUK SINIRI ÇOK YÜKSEK”
Açıklanan yoksulluk sınırının çok yüksek olduğunu belirten Öruç, “Buna bağlı birçok neden var. Bunun en başında tabii ki enflasyon geliyor. Bununla beraber sağlık, eğitim, kira gibi giderler de hesaplanır. Fakat hepsinin gideri aynı seviyede aynı değerde değil. Birçok meslek grubu bu maaşı almıyor.” şeklinde aktardı. Öncelikli olarak enflasyonun düzeltilmesinin önem taşıdığını vurgulayan Öruç, ardından maaşlara enflasyon üzerinden iyileştirme yapılması gerektiğini belirtti.
BAYRAMLARDA BAĞIŞLAR ARTIYOR
Yoksullukla mücadelede dernek ve sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düşüyor. Hayırsever insanların bulundukları ilçelerden İHH şubelerine giderek bağış yaptıklarını söyleyen Teşkilatlanma Başkanı Eyüp Çelik, “İnsanlar buralara gelerek kapımızı çalıyorlar ve biz de onların yaptıkları bağışlar ve kendi imkânlarımız ile tespit ettiğimiz kişilerin adreslerine giderek nelerinin eksik olup olmadığına bakıyoruz. Ardından bu kişilere yardım etmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. İhtiyaç sahibi çok insanın olduğunu ve bazen hepsine yardım edemediklerini belirten Çelik, Ramazan ve Kurban Bayramı gibi zamanlarda vakfa yapılan bağışların arttığından bahsetti. Bu vesile ile kumanya ve sahur paketlerini öncesinde tespit ettikleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarından söz eden Çelik, “Durumları çok kötü olan kişilere ise il içi yardımdan malzemeler temin edilmeye çalışılıyor.” dedi.
“ÜLKENİN YÜZDE 47’Sİ YOKSUL”
Yoksulun da yoksulunu bulmaya çalıştıklarını vurgulayan Çelik, “Ülkenin şu an yüzde 47’si yoksul. Her yoksula yardım etmeye çalışsak, bunu devlet bile başaramaz. Biz de en zor durumda olan insanları tespit etmeye ve yardım etmeye çalışıyoruz ama maalesef yetersiz kalıyor.” dedi. Yoksulluğun bir güne indirgenmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Çelik, bu durumla her gün mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Çelik, “Biz İHH olarak o güne dair özel çalışma yapmıyoruz ve insanlar da bize ona göre bağış yapmıyor. Biz yoksullukla her gün mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu şekilde yoksulluk bitirilebilir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
SADECE MADDİ YARDIM DEĞİL
Yoksulluğa ilişkin uzmanlar ve kurumlar çeşitli öneriler sunuyor. Peki ihtiyaç sahipleri ne diyor? Söyleşinin bu kısmında ihtiyaç sahibi bir yurttaşa kulak veriyoruz. İhtiyaç sahibi Y.E hayırsever insanların ve derneklerin kendisine ihtiyaçlarını karşılama konusunda yardım ettiklerini söyledi. Kendisinin bakıma muhtaç olduğunu ve ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirten Y.E. “Ben engelli bir birey olduğum için ve ailemde maddi olarak zor durumda olduğu için dernekten gelen kişiler bana ihtiyaçlarımı karşılamam konusunda yardım ediyorlar.” diye konuştu. Yardımın sadece maddi olmadığını, gıda yardımı da aldığını aktaran Y.E., kişisel eşyalarının tedarik edilmesi için de çeşitli yardımlar aldığını dile getirdi.
SURATLARA KAPANAN KAPILAR
Sadece devletten değil farklı kişilerden ve kurumlardan da destek beklediğini belirten Y.E. “Bazı kurumlara veya kişilere gittiğimizde bize kapılarını kapatıyorlar. Bu kişiler toplumda hayırsever olarak anılıyor fakat bence durum göründüğü gibi değil. Bizi dışlayabiliyorlar maalesef. Biz gereken ne ise yapılmasını, hem devletten hem de gerçek hayırsever insanlardan bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Hayırsever insanların toplumda gereken değeri görmediğini ve bu insanların sayısının artması gerektiğini belirten Y.E, “Bu insanlar sayesinde yoksul kesimin eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçları karşılanıyor.” dedi.
Muhabir: Enes Deniz
