Türkolog Meryem Aybike Sinan: İstanbul’u Tarumar Ettik, Hiçbir Tarihi Eseri Kendi Başına Bırakmadık

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Turizm Fakültesinde Film Festivali etkinliklerinin son gününde, Yazar Meryem Aybike Sinan, katıldığı söyleşide Türkoloji ve gastronomi hakkında konuştu.

Bu Gönderiyi Paylaş

Türkolog Yazar Meryem Aybike Sinan, katıldığı söyleşide tarihi eserlerimize iyi bakamadığımızı söyledi. Sinan, “Bakın güzelim İstanbul’u ne hale getirdik. Bütün şehri tarumar ettik, hiçbir tarihi eseri kendi başına bırakmadık” diye konuştu.

KOÜ Turizm Fakültesi’nde Film Festivali Etkinlikleri kapsamında düzenlenen son etkinlik, Moderatör Azer Şelte, eşliğinde başladı. Türkolog Yazar Meryem Aybike Sinan, Türkolog olma serüveninin çok küçük yaşlarda başladığını söyledi. Sinan, altı yaşlarındayken abisine ait kitapları okuyarak Türklüğe karşı olan sempatisinin arttığını belirtti. Üniversite sınavında çok yüksek bir puan alan Sinan, her bölüme gidebilecek olmasına rağmen Türkoloji bölümünü özellikle isteyerek ve ilgi duyarak seçtiğini anlattı.

Türk coğrafyasındaki en zengin mutfağın Özbekistan’da olduğunu belirten Sinan, Kazakistan, Azerbaycan ve Moğolistan gibi ülkelerin mutfaklarına da değindi.

Sinan, Film Festivali Etkinliklerini hakkındaki düşüncelerini şöyle aktardı:

“Harika bir organizasyon. Gerçekten çok mutlu oldum. Önceki gün burada açık havada film seyrettik. Turizm Fakültesinin bahçesinde şahane bir gösteri vardı ve bu gösterilerin gerçekten devam etmesi taraftarıyım. Derbent son yılların en güzel akşamlarından birini yaşadı vesile olan herkese teşekkür ediyorum.”

“Biz tarihi eser konusunda sınıfta kalmış bir milletiz”

Türklerin tarihi hesaplaşmalar yüzünden tarihi dokusunu kaybettiğini belirten Sinan şunları söyledi:

“Ben gezdiğim Türk şehirlerinde hemen hemen hepsinde şunu gördüm. Işıl ışıldı şehirler, hiçbir tarihi dokuya el vurulmamıştı. Ben Ruslara çok kızardım, Türklere 100 yıl esaret hayatı yaşattıkları için. Gidip o şehirleri gördükten sonra o kızgınlığım bir nebze hafifledi neden? Çünkü ne Buhara’da, Semerkant’ta, Kazan’da ne de Almatı’da, herhangi bir tarihi esere tek bir çivi dahi çakılmamıştı. Tarihi eserler olduğu gibi yerinde duruyordu. Birde bize bakın, güzel İstanbul’u ne hale getirdik. Bütün şehri tarumar ettik, hiçbir tarihi eseri kendi başına bırakmadık. Bu kıyaslamayı yaptığım zaman çok üzülüyorum. Maalesef biz tarihi eser konusunda sınıfta kalmış bir milletiz. Üzgünüm ama gerçek bu.”

“Tomris filmi Kazakistan’dan Türkiye’ye geldi, fakat Türk insanı Recep İvedik kadar Tomris filmine ilgi göstermedi”

Türklerin, Türk dünyası ile ilgili bağlarının zayıf olduğunu iddia eden Sinan, Türk insanının tarihi konulara ilgi duymadığını söyledi ve şunları ekledi:

“Geçen sene Kazakistan’dan bir film Türkiye’ye geldi. Bu film, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Narbayev’in, özellikle devletten istediği bir film, adı “Tomris”. Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı Tomris hatundur. Tomris, Türkiye’ye geldiğinde kızımla beraber filme bilet aldım. Mübalağa etmiyorum tüm salonda sadece kızım ve ben vardık. Tomris filmi Kazakistan’dan Türkiye’ye geldi, fakat Türk insanı Recep İvedik kadar Tomris filmine ilgi göstermedi.”

Söyleşi sonunda Turizm İşletmeciliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Oylum Ekşi ve Fakülte Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Dülger Altıner, Yazar Meryem Aybike Sinan’a katkıları dolayısıyla ödül takdim ettiler.

 

Muhabir: Uygar Ulusan

Fotoğraf: Hacer Yılmaz