Programın sunucusu Prof. Dr. Gencay Zavotçu, Aşık Veysel'in hayatının her anında anılması gereken bir şahsiyet olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Ardından UNESCO'nun 2023'ü "Aşık Veysel'i Anma Yılı" olarak ilan ettiğini hatırlatarak sözü diğer konuşmacılara bıraktı.
Öğretim Görevlisi Fatih Kıran, Aşık Veysel'in Atatürk'e olan sevgisini yazdığı şiirleri ile açıkladı. Ayrıca Aşık Veysel'in diğer aşıklarla hiçbir zaman atışma yapmadığına değinen Kıran, bunun sebebini Aşık Veysel’in kavgadan ve huzursuzluktan hoşlanmamasına bağladı. Aşıklık geleneğinin sözlü kültürden başlayarak yazılı kültüre dönüşmesi ve sonunda günümüz dijital dünyasına evrim geçirmesinden bahseden Kıran, Konuşmasını Gülten Akın'ın "Veysel Ağıtı" şiiriyle sonlandırdı.
"BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR"
Öğretim Görevlisi Fatma Üçler, Aşık Veysel'in 7 yaşındayken gözlerini kaybetmesine neden olan kaza hakkında konuştu. Ayrıca Aşık Veysel'in babasının ona saz çalmayı zorla da olsa öğrettiğini belirten Üçler, Aşık Veysel'in asıl yıldızını parlatan Ahmet Kutsi Tecer'e de değinerek aralarındaki ilişkiyi açıkladı. "Beyhude dolandım boşa yoruldum, benim sadık yarim kara topraktır." bu sözlerin Aşık Veysel’in son konserine ait olduğunu söyleyen Üçler, Aşık Veysel’in bu konserden sadece 2 yıl sonra vefat ettiğini vurguladı.
Öğretim Görevlisi Cem Yılmaz Budan, Aşık Veysel'in modernleşme ile nasıl bağlantılı olduğunu açıkladı. Budan, Aşık Veysel'in halk evlerine verdiği önemi ve Atatürk'ün halkçılık ilkesine olan bağlılığını vurguladı. Ayrıca Aşık Veysel'in dönemin teknolojisini yakından takip ettiğini ve havacılık ve bilime büyük ilgi gösterdiğini belirterek konuşmasını tamamladı.
Muhabir: Emir Almış
Fotoğraf: Sıla Çimen
