KOÜ’de Çevrimiçi Siyasal Söyleşiler Atölyesi’ne Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş Katıldı

Siyaset Fakültesi Kulübü’nün temsilcisi, Miraç Çalgan moderatörlüğünde söyleşi gerçekleştirildi. Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, 42 yıllık deneyimlerine dayanarak gündemden ve hali hazırda devam eden Türk-Yunan ilişkilerini etkileyen sorunları konuştu.

Bu Gönderiyi Paylaş

Kocaeli Üniversitesi Siyaset Fakültesi Kulübü’nün bu sene ilkini düzenlediği ‘Siyasal Söyleşiler Atölyesi’ Zoom uygulaması üzerinden Hasan Göğüş’ü konuk etti. Zor Başkentler ve Türk-Yunan ilişkisi kapsamında konuşmasını gerçekleştiren Göğüş, Türk-Yunan ilişkilerinin inişli çıkışlı seyrinden ve buna sebep olan sorunları üç ana başlık altında değindi.

Konuşmasına Türk-Yunan halkının 400 yıllık beraber yaşantısından oluşan kültür benzeşmeleri hakkında konuşan  Göğüş, ‘Yemeklerimiz, müziğimiz ve kültürümüz hatta mizacımız bile birbiriyle benzeşiyor’ dedi.    

 

EGE SORUNLARI

 

Ege’de birbirleriyle bağlantılı ve 70-80 yıldır devam eden problemler bulunmakta bunlar; ada, adacıklar ve adaların silahlandırılması, karasuların genişliği, kıta sahanlığı meselesi, hava sahası gibi konular olduğunu söyleyen Göğüş, ‘Bu karasuları bir ülkenin mutlak egemenliğinin olduğu sular olarak tanımlanır. Türkiye’nin de, Yunanistan’ında Ege denizindeki karasuları 6 bin mil genişliğinde, bu 6 bin mile rağmen yüzde 43 Yunanistan’ın yüzde 7’si ise Türkiye’nin egemenliğinde, geri kalan yüzde 50’si deniz açık statüsündedir. Yunanistan, bu 6 bin mili 1999 yılında 12 bin mile çıkarmak istedi. Eğer kabul edilseydi, kontrol ettiği alan yüzde 70’i bulacak dolayısıyla bu olay Türkiye açısından büyük bir sorun teşkil edecekti. Bu yüzden bunun Türkiye için kesinlikle kabul edilemez olduğunu’ ifade etti.

 

KIBRIS MESELESİ: İki Toplumlu Devlet

 

Göğüş, 1974’te yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı ile başladığı düşünülen Kıbrıs meselesinin aslında 1963’de başladığını söyledi. Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

 

 ‘Kıbrıs Cumhuriyeti İki toplumlu bir devlet olarak 1960 yılında Zürich ve Londra antlaşması ile kuruldu. 1963 yılına gelindiğinde Türk temsilcileri Rum devlet başkanları tarafından meclisten atılıyor. 1974 yılında ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Yunanistan’ın himayesi altına alınmaya çalışılmasından dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin kontrolünde Kıbrıs Barış Harekâtı başlatıldı. 1982’de ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi. Daha sonra  Birleşmiş Milletler eski genel sekreteri Kofi Anna, ‘Anna Planı’ ile bağımsız ve federal nitelikte bir devlet olacak şekilde, birleştirilmesi gerektiğini dile getiriyor. Fakat Türk temsilcileri bunu kabul ederken Rum tarafı masadan kalkıyor. Birçok kez masaya oturulsa da bir türlü ortak paydada buluşulmadı.’

 

 AZINLIK VE GÖÇMEN SORUNLARI


Uzun süredir devam eden ve hâlâ gündemde olan azınlıklar ve Ege denizinden Yunanistan’a oradan ise Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenler konusunda da konuşan Göğüş, ‘ Türkiye’den kaçtığı ispat edilen göçmenlerin yakalandığında tekrar Türkiye’ye gönderilmesi halinde Türklere serbest geçiş vize hakkı tanımlanacağı ‘Avrupa Birliği’ tarafından söylendi. Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmesine rağmen serbest geçiş vizesi paketi hiçbir zaman yürürlüğe girmedi’ dedi.

 

7 Aralık’ta 5.’si gerçekleştirilen 3 aşamalı toplantıya, bürokratlar ve 8 bakanla Atina’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Cumhuriyeti arasında 16 tane yeni antlaşma imzalandı. Bunlardan en önemlisi ‘Dostluk İlişkileri ve İyi Komşuluk’ başlıklı Atina Bildirgesidir.

 

Bildirgede, karşılıklı tahrik edici unsurlarda bulunulmayacak. Pozitif gündeme odaklanacağı, güven arttırıcı ve güven ortamının oluşması adına tatbikatların koordine edilmesi veya karşılıklı tatbikatlar yapılmaması kararlaştırıldı.

 

Hasan Göğüş, söyleşinin devamında katılım sağlayan öğrencilerin sorularını cevaplayıp, oturumu sonlandırdı.

 

 

Hasan Göğüş Kimdir

 

1953’te Gaziantep’te doğan Hasan Göğüş, 1976’da Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Diplomatik kariyerine 1977’de başladı. Yurtdışında sırasıyla Yeni Delhi Büyükelçiliği’nde ikinci kâtip, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye daimi temsilciliğinde başkâtip, Londra Büyükelçiliği’nde müsteşar, AGİT’te daimi temsilci yardımcısı olarak çalıştı. Merkezde, Müşterek Güvenlik İşleri, Savunma Anlaşmaları ve Uygulama dairelerinde ikinci kâtiplik, müsteşar özel kalem müdürlüğü, BDT genel müdürlüğünde Orta Asya daire başkanlığı, AGİT Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma genel müdür yardımcılığı, Çok Taraflı Siyasi İşler genel müdürlüğü ve Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle ikili ilişkilerden sorumlu müsteşar yardımcılığı görevlerinde bulundu.Türkiye-Hollanda ilişkilerine katkılarından dolayı Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından ‘Oranje- Nassau’ nişanı verildi.

 

Muhabir: Burkay Aksoy

Galeri