Kulüp, çeşitli yaş kategorilerinde milli takımlara ve büyük kulüplere gönderdiği futbolcularla da adından oldukça söz ettiriyor. Biz de kulüp ve kadın futboluna dair merak edilenleri, bu yapının mimarı olan antrenör Hasan Alemdar, takımın yıldız oyuncuları Erva Karaovalı, Sude Dağdelen ve Buse Dağdelen ile konuştuk.

Türkiye’de kadın futbolunda en iyi alt yapılardan birine sahip bir kulüp olarak, oyuncuları nasıl seçiyorsunuz?

Hasan Alemdar: Bizim bunun için antrenörlerimiz var. Özellikle okulları ziyaretlere gidiyoruz. Hedefimiz her okuldan yetenekli bir kız öğrenci bulmak. Kocaeli’deki bütün okulları tarıyoruz ve taradığımız okullarda da mutlaka 1-2 yetenekli oyuncu yakalıyoruz. O oyuncularımızı da kulüp antrenmanlarına alarak gözlemliyoruz. Bizde yapı olarak bir devamlılık var. Bu devamlılık oyuncularımızın çok iyi olmalarının nedeni diyebiliriz. Haftanın her günü antrenman yapıyorlar. Kocaeli büyük bir şehir olduğu için oyuncuların hepsi merkeze gelemiyor. Bizim için en büyük sıkıntı ulaşım. Bazı öğrencilerimizle Gölcük'teki sahamızda çalışırken, bazı öğrencilerimizle Yahyakaptan’da ve bazı öğrencilerimizle ise Kırkevler’de bulunan sahamızda çalışıyoruz. Böylece Kocaeli’nin her bölgesinde antrenman yapmış oluyoruz. Hem sporcularımızın ulaşımı kolay oluyor hem de bulduğumuz sporcuları kaybetmemiş oluyoruz. Çünkü kadın sporcular, erkek sporcularımız gibi değil. Veliler zaten kızlarının futbol oynamasını istemiyorlar. Bu anlamda biz de onları teşvik ediyor, sporcularımızın kolay ulaşabilmesi için antrenmanlarımızı yakın bölgelerde olacak şekilde organize ediyoruz.

Kulüp olarak milli takıma ve büyük kulüplere futbolcular yetiştirmişsiniz ve hala yetiştirmeye devam ediyorsunuz. Bu başarınızın sırrı nedir?

H.A.: İşimizi çok seviyoruz. Çocuklarımızı çok seviyoruz. Çocuklarımızı iyi noktalarda görmek gerçekten bizi çok mutlu ediyor. Çünkü onlar bizim gurur kaynaklarımız. Burada yetiştirdiğimiz sporcuların 10 sene sonra Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Galatasaray’da ve Milli Takım çatısı altında olma ihtimalleri, bizi gerçekten inanılmaz derecede motive ediyor. En büyük motive kaynağımız da,  çocuklarımızın bir yerlere gelmiş olduğunu görmek. Geçenlerde altyapıdan yetiştirdiğimiz Gülbin, milli takımda gol attı ve maçın kazanılmasında rol oynadı. O da bizi çok mutlu etmişti. Bunlar bizim en büyük gurur kaynağımız.

Bir futbolcunun potansiyeli olduğunu nasıl anlarsınız?

H.A.: Uzun yıllar erkek futbolunda çalıştım. Kadın futbolunda iyi oyuncuyu keşfetmek biraz daha kolay. Okullara gittiğimiz zaman maç yaptırıyoruz. Orada öğrencinin, top tekniğine, topu sürüşüne ve futbolu sevip sevmediğine bakıyoruz. Bunların yanında aile yapısına bile bakıyoruz. Çünkü bazen öğrenci çok yetenekli oluyor ancak aile çocuğa izin vermiyor. Orada sıkıntı yaşıyoruz. Oyuncunun top tekniği, yeteneği ve futbolu sevmesi bizim için yeterli.

Takım olarak ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?

H.A.: Türkiye’nin her noktasında, Kocaeli Kadın Futbol Kulübü’nün altyapısı çok farklı, çok iyi deniliyor. Bizim de takım olarak ilk hedefimiz Süper Lig’e çıkmak. Tabii Süper Lig seviyesinde oynamak bizim gibi genç oyuncular barındıran takımlar için çok kolay değil ve o seviyede rekabet için büyük bütçeler gerekiyor. Bunun yanında, kadın futbolunda milli takım seviyesinde nitelikli oyuncular yetiştirmek de ana amaçlarımız arasında bulunuyor.

“Hedefim Milli Takım’da Yer Almak”

Futbol dünyasındaki serüveninizden nasıl bahsedersiniz?  

Erva Karaovalı: Ortaokulda Hasan Hoca’nın okul takımında futbola başladım. Sonrasında kulüp bazında Kocaeli Kadın Futbol Kulübü’nde devam ettim. 3 sene önce Galatasaray’a transfer oldum. Galatasaray’a transfer olduktan sonra sakatlık yaşadım. Sakatlığımdan kaynaklı oradan ayrıldım ve iyileştikten sonra tekrar Kocaali’ye döndüm. Şu anda burada, Kocaeli Kulübü’nde devam ediyorum.

Son dönemlerde Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın başarılarından kaynaklı kadın sporlarının göz önünde olması kadın futboluna verilen değeri de etkiledi mi?

E.K.: Eskiden, günümüze kıyasla daha az göz önündeydik. Ama şu anda yavaş yavaş kadın futboluna olan değer ve saygı artmaya başladı ama daha da iyi olabilir tabi ki.  Yabancı ülkelerde kadın futbolu daha fazla değer görürken biz neden değer görmeyelim? Onlara kıyasla daha az değer görüyoruz bence ama ilgi eskisine nazaran arttı diyebilirim.

Kişisel olarak ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?

E.K.: Tabi ki Milli Takım’da yer almak. Yabancı ülkelere giderek futbol oynamak ve daha iyi yerlerde olabilmek diyebilirim.

“Hemcinslerimiz Çalışmaya Devam Etsin, Onları Gören Biri Olacaktır.”

Türkiye’de genellikle çocuklarının sporcu olmasını isteyen aileler, kızlarını voleybola, yüzmeye ya da jimnastiğe yönlendiriyor. Siz futbola nasıl yöneldiniz?

Buse Dağdelen: Genelde aileler çocuklarını desteklemiyor ama bizim ailemizin tepkisi farklı oldu. Özellikle babam her zaman arkamızdaydı. Bizi antrenmanlara sürekli babam getirip götürdü. Ailemiz sürekli yanımızda oldu, her zaman destekledi. Bizim bu yolda yapabileceklerimize inandılar. Biz de bu yolda devam edip onların desteği ile daha da ilerlemek istiyoruz.

Sude Dağdelen: Aynı şekilde ailemiz hep yanımızdaydı. En büyük destekçimiz diyebilirim. Şu an buradaysak onların sayesinde, her zaman desteklerini hissettik.

Bu süreçte kadın olmanızdan ötürü herhangi bir zorluk yaşadınız mı?

S.D.: Ailemizin desteğinden dolayı biz bu konuda şanslıydık. Hep bizi destekledikleri için çok zorluk yaşamadık ama özellikle babama karşı dışarıdan bazı tepkiler oldu. Değişik tepkilerle hala karşılaşıyoruz. Sporcu olduğumuzu söylediğimizde genelde bizim futbolcu olduğumuzu düşünmüyorlar. İlk başta basketbolcu veya voleybolcu olduğumuzu sanıyorlar ama son zamanlarda kadın futbolunun da bilinirliğinin artmasıyla bu tutumun değiştiğini söyleyebiliriz.

Geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir?

B.D.- S.D.: İlerdeki hedefimiz Milli Takım’a yükselmek ve orada kalıcı olabilmek. Olursa yurtdışında bir takımda oynamak.

Peki futbolcu olmak isteyen hemcinslerinize tavsiye ve önerileriniz var mı?

B.D.: Şu anda kadın futbolunda imkanlar daha da gelişmeye devam ediyor. Bu yüzden hiç umutlarını kaybetmesinler. İllaki şans onların yanında olacaktır. Hiçbir zaman bırakmasınlar, sürekli çalışmaya devam etsinler, onları gören biri olacaktır diye düşünüyoruz. Mutlaka emeklerinin karşılığını bir gün alacaklarına inanıyoruz.