‘Korku ve Panik Üretiminde Medyanın Etkisi Var’

TRT yapımlarından ‘Türkiye’nin Sesi’ radyo programının bugünkü konuğu Doç. Dr. Aysel Çetinkaya oldu

Bu Gönderiyi Paylaş

İnfodemi kavramı, bir konu hakkında aşırı ya da asılsız haberin paylaşılması sonucu doğru habere ulaşmada yaşanan zorluğu anlatmak için kullanılıyor. Covid 19 döneminde bilinçli ve bilinçsiz şekilde birçok asılsız haber yapıldığından söz eden Doç. Dr. Aysel Çetinkaya, Dünya Sağlık Örgütü’ne(DSÖ) göre infodeminin  bilgi kirliliği yaratarak kolektif travma oluşmasına ve toplumların psikolojinin bozulmasına neden olduğunu vurguladı.

Yanlış sosyal medya kullanımının bilgi kirliliğini tetiklediğini belirten Çetinkaya, “Korku ve paniğin üretiminde medyanın etkisi var diyebiliriz. Tarih boyunca insanlığın birçok hastalıkla ve salgınla mücadele etmek durumunda kaldığı bilinen bir gerçek.  Medya belirli suçlara ya da hastalıklara vurgu yaptığında hedef kitlede bu sorunlarla ilgili tehlike duygusunun arttığı da görülebiliyor.“ ifadelerini kullandı.

PANDEMİ DÖNEMİNDE KOMPLO TEORİLERİNE DİKKAT!

Çevremizde güvenilir addettiğimiz kaynakların yaydığı bilgileri paylaşmaya meyilli olduğumuzu ifade eden Doç. Dr. Çetinkaya, sosyal medya platformlarındaki bilgilerin çok hızlı yayıldığını ve bu sebeple de karşımıza hatalı görüntü, belge ve haritaların çıktığını belirtti. Çetinkaya, “Pandemi döneminde birçok konuda iddialar ortaya atıldı. Sonrasında sahte tedavi yöntemleri ve ilaçlar konusunda öneriler sunuldu. Mucizevi gıdalar, limon kürü ve kahve örneğinde olduğu gibi. Ancak bunların da zaman içerisinde asılsız olduğu ortaya çıktı. En tehlikeli tür, komplo teorileridir.  Bunlar arasında virüsün laboratuvar ortamında üretildiği bilgisi de var.” diyerek komplo teorilerine dikkat çekti.

İNFODEMİYLE MÜCADELEDE ÖNEMLİ ADIMLAR

İnsanların komplo teorilerine inanmaya çok meyilli olduğundan bahseden Çetinkaya,  bu durumlarla başa çıkabilmek için bazı yöntemlerin varlığından bahsetti. Çetinkaya, “Özellikle bu dönemde geleneksel ve yeni medya yayılan asılsız bilgiler sebebiyle doğacak toplumsal bir travmanın önüne geçebilmek için devlet kurumları, medya platformları ve medya organları birlikte hareket ederek infodemiyle mücadelede önemli adımlar attılar.” ifadelerini kullandı.

DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE İNFODEMİYE KARŞI ALINAN ÖNLEMLER

İnfodemiyle mücadele kapsamında, dünya ve Türkiye genelinde alınan önemler konusunda bilgiler veren Çetinkaya, “Youtube, Twittter,  Facebook gibi uygulamalar, covid-19 ile mücadelede dünya sağlık örgütü ile birlikte hareket edeceklerini açıklayarak daha dikkatli olacaklarını beyan ettiler. Türkiye ise Sağlık Bakanlığı’na ilişkin verileri kendi kaynaklarına dayandırarak, sosyal medya üzerinden sürekli paylaşımlar yaparak, düzenli bir bilgi paylaşımı sağladı. Yapılan düzenli paylaşımlar kitlelerin başka kaynak arama ihtiyacının önüne geçti.” dedi.

BİRİNCİL KAYNAK: DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ

Her şeyi tüketmek yerine günün belirli zamanlarında, güvenilir kaynaklardan bilgi edinme üzerine kurulu sosyal medya diyetinin yapılmasını tavsiye eden Çetinkaya, “Bilimsel araştırmalara da temkinli yaklaşmak gerekiyor. Tek bir araştırmaya bakarak yargıda bulunmamalı. Bu konuda birincil kaynak olan Dünya Sağlık Örgütünün verilerine bakmak, en önemli korunma önlemi olarak karşımıza çıkabilir.” ifadelerini kullandı. Çetinkaya son olarak, güvenilir bilgi elde etmek için DSÖ’nün çevrimiçi bilgi platformunun takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Muhabir: Cansu Hacıyakupoğlu, Hülya Altıntaş

Galeri