21. Yüzyılın Üç Belirleyici Meselesinin Önünde Şehirler

Kocaeli Kongre Merkezinde Kartepe Zirvesinin son günü gerçekleştirildi.

Bu Gönderiyi Paylaş

Kartepe Zirvesinin son gününde Moderatörlüğünü Kentsel Gelişim ve Sosyal Araştırmalar Derneği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Banu Dalaman’ın yaptığı ‘21. Yüzyılın’ın Üç belirleyici Meselesinin Önünde Şehirler’ adlı program düzenlendi. Bu programa Prof. Dr. Göran Therborn konuk oldu. Zirve’nin ana konusunun şehirler olması üzerine Therborn, “Makul fiyatlı evler önemli bir husus. Güneydeki insanların 4’te 3’ü kenar mahallelerde kalıyor. Ev fiyatları çok pahalı. İnsanların çoğu kendine miras kalmamışsa ev alamıyor. Bu örnekler Türkiye’de de mevcut. Kent politikaların buna önem vermesi lazım.” ifadeleri kullandı.  

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN GELEN İKRAMLAR

12.000 yılın en sıcak yüzyılına girildiğini ve insanlık tarihinde ilk kez gezegenin yaşanabilirliğinin tehlikede olduğunu söyleyen Therborn, “Bu yüzyıl içerisinde gezegenimizin geleceğini belirleyeceğiz. Bu konuda en hassas nokta şehirlerdir. Dünyanın en hızlı büyüyen şehirleri risk altındadır. İklim konusunda yapılan şehir hareketlerin hedefleri başarıya ulaşmakta geri kalmaktadır. Geneli Amerika kaynaklar olduğu için hem ekolojik hem de ekonomik açıdan diğer şehirlere kolayca ulaşamamaktadır.” ifadelerini kullandı. Kısa süre önce ’Şehirler’ raporu yayınlandığını fakat hakkaniyetli olunmadığını belirten Sosyal Bilimci Therborn, pandemi sürecinin büyük çapta yoksulları etkilediğini de dile getirdi.

KÜRESELLEŞMEDEN DÜNYA HEGEMONYASININ JEOPOLİTİĞİNE DÖNÜŞ

“500 yıllık batı dünyası egemenliğinin son oyunu başlıyor. Nasıl oynanacak, ne sonuçla oynanacak? Hayata geçirilecek pek çok adımın neler olduğunu bilmiyoruz.” diyerek küreselleşme konusuna değinen Therborn, politikaların gidişatın olduğu gibi gitmesinden yana olduğunu ve bu durumun ticaret şehirlerinin klasik bir özelliği olduğunu vurguladı. “Ekonomik, teknik ve bilimsel olarak Avrupa’nın üstünlüğüne de meydan okunacak hale gelindi. Fakat bunlar nasıl sonuçlanacak kestiremiyoruz. Savaşla da sonuçlanabilir. Bildiğimiz tek şey batı kombinasyonun düşüş içerisinde olması.” diyen Therborn, küresel dünyada güçlerin değiştiğini söyledi.

DÜNYANIN YENİ SOSYAL YAPILANMASININ YÖNÜ

20. yüzyılda dünyanın kalıplaşmasının aşındığını belirten Therborn, yüzyılımızın daha da fazla dışlama ve eşitsizlikle veya yeni içerme ve eşitlik biçimleriyle nereye gideceğinin sorgulanmasını istedi. Therborn, “Son olarak şuna değinmek istiyorum. Üçüncü bir sıkıntımız var. Dünya sosyal, ekonomik politik olarak sanayi devriminden etkilenmekte. Fakat bunlar erozyona uğradı. İş gücü, işçi sınıfı ve burjuvazi gücünden etkilenmiştir. Küresel güney de bir sanayisizleşme olacak. 20 yılın seviyesine ulaşamadan sanayi gücü düşecek. Ve gelişmemiş şehirlerde tarım, elektronik ticaretler gibi birçok husus geride kalacak.” cümlelerini aktardı.

NE YAZIK Kİ DÜNYA ÜZERİNDE HALA ERKEKLER EGEMEN

Erozyondan bahsediyorum yok olmaktan bahsetmiyorum diyerek konuşmasına devam eden Therborn, dünyada kapitalizm ve sosyalizm ayrımı görüleceğini öne sürdü. Erkek egemenliği ve kadın ilişkilerinin de erozyona uğradığını tespit ettiğini belirten Therborn, ne yazık ki hala dünya üzerinde erkeklerin egemen olduğu belli yerler olduğunu aktardı. İzleyicilere ‘Bu erozyondan sonra ne olacak? Aydınlanma çağı ve sanayi devriminden sonraki kayıtsızlaşma ne olacak? Batı sonrası dünyası barışçıl olacak mı?’ sorularını yönelten Prof. Dr. Therborn, şehirlerin bu konularda önemli bir yeri olduğunu vurguladı.

YENİ BİR SOSYOLOJİ ÇAĞI

Therborn, üçüncü faktörde piyasa ve iş gücünün de etkili olduğunu söyledi. Konuşmasında iş gücünde genişleme olacağını söyleyerek devam eden Therborn, “Dünya ticaret verilerinin son verilerine göre dünya yüzde 60 iş gücüne sahip, bu iş gücü dijital platformu da kapsıyor.” dedi. Son olarak Therborn, “Gezegenimiz için bir şey yapmazsak felakete doğru gidebiliriz. Fakat mevcut umutlarımız gerçekleşebilir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Muhabir: Rabia Aktaş