İnsansız Hava Aracı(İHA) Pilotluk Lisansı veren Türkiye’deki tek okul olma unvanına sahip, kayıt yaptıran her öğrenciye uçuş imkanı sağlayan ve ana sınıfından liseye kadar eğitim verilen Kocaeli’deki Kokpit Koleji'ni ziyaret ettik.

2018 yılında eğitime başlayan Kokpit Koleji’ne dair sorularımızı KOÜHA(Kocaeli Üniversitesi Haber Ajansı) ekibi olarak okulun kampus müdürlüğünü yürüten ve aynı zamanda ortaklarından olan Özer Büker’e sorduk. İzmit Ekol İktisat Kursu'nun kurucusu ve 2001 yılından beri matematik öğretmenliği yapan Büker, 2019'un şubat ayında Kokpit Koleji'nde göreve başladı. Özer Büker'in, ‘Takım Arkadaşları’ olarak nitelendirdiği Uğur Temel ve Halil Arkın Sevukten ise okulun kurucu isimlerinden.

YOLA ÇIKILDIĞI GÜNDEN BERİ DEĞİŞMEYEN TEK KARAR

Sohbetimize, Kokpit Koleji’nin eğitimdeki yeri ve önemini sorarak başladık. Anasınıfından lise düzeyine kadar eğitim verildiğini söyleyen Büker, “Biz bu işe başlarken arkadaşlarımızla beraber aynı masaya oturduğumuzda tek bir karar aldık. Bizim sekiz tane çocuğumuz var ve altı tanesi bu okulda okuyor. Biz kendi çocuklarımızın nasıl bir eğitim alması gerektiği konusunda bir fikir birliğine varıp en iyi eğitimi alabilecekleri bir sistem oluşturduk. Bu sistemde de bir yol haritamız var. Kendi çocuğumuzu okutmak istemediğimiz hiçbir yolda başkalarının çocuğunu da o sistem içine dahil etmemek. Birinci ve en önemli kriterimiz buydu.” ifadelerini kullandı. Anasınıfından itibaren farklı branşta dersler görüldüğünü dile getiren Büker, bu branşlara örnek olarak ‘Eğlenceli Bilim’ ve ‘Robotik Kodlama’ derslerini verdi. Eğlenceli Bilim’in Türkiye’de çok az sayıda verilen bir ders olduğunu ve hafta hafta uygulanıp sertifikası alındıktan sonra çocukların kendi kendilerine köpük yaptıkları, ısıyı keşfettikleri bilimle ilgili bir ders olduğunu söyleyen Büker, bu ve benzer branşlardaki derslerin, düzeylerine göre çocukların anlayabileceği oyun diliyle anlatıldığını bizlerle paylaştı.

TÜRKİYE’DEKİ İLK VE TEKLER

İlkokulda dronlarla robotik kodlama eğitimi verildiğini anlatan Büker, “Türkiye’de tek eğitim dronu şu anda bizde. Sınıf içerisinde özel dronumuz var. Ele inebiliyor ve kesinlikle zarar vermiyor. Hava şartlarına göre dronlarımız 30 dakika havada kalabiliyor. Tabii bu dronları alırken araştırmasını da yapıyoruz. Aynı zamanda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne İHA pilotluk lisansı veren Türkiye’deki tek kolejiz. İHA eğitimlerine 8’inci sınıfta başlıyoruz. Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bağlı İHA 0 ve İHA 1 pilotluk eğitimi veriyoruz. Sınavını biz yapıyoruz. Lisansını da bizden alıyorlar. İHA 2 eğitimine yeni başladık. İHA 2 lisansını Türkiye’de sadece 3 kurum veriyor. Biri Türk Hava Kurumu diğeri Kapoadokya Üniversitesi, üçüncü kurum da biz olduk. İHA 2 eğitimleri pahalı eğitimler çünkü orada ticari pilot oluyorsunuz. İHA 2, 250 kilograma kadar olan insansız hava araçlarının kullanma yetkisine sahip olmak demek. “ açıklamalarını yaparak Türkiye’de ilklerin sahibi adeta bir marka kolej olma yolunda adım adım ilerlediklerini bizlere aktarıyor.

ÜÇ BÖLÜMÜN BİR ARADA BULUNDUĞU TÜRKİYE’DEKİ TEK OKUL

Büker, İlkokulda ‘Yaratıcı Drama’, ortaokulda ‘Yazarlık Becerisi’ gibi derslerle çocukların kişisel gelişimlerinin değişimine olumlu yönde etki etmeyi amaçladıklarını, bunların yanı sıra Görsel Sanatlar kulüp çalışmaları ve satranç gibi derslerin de olduğunu dile getirdi. Lisede verdikleri eğitimler hakkında açıklamalarda bulunan Büker, “ Lisede iki bölümümüz var: Yer Hizmetleri Ve Tasarım Teknolojileri Bölümü. Bunların haricinde şu an üzerinde çalıştığımız Uçak Bakım Bölümünü açacağız. Uçak bakım bölümünü de açtığımız zaman bu üç bölümü havacılık olarak bir arada bulunduran Türkiye’deki tek okul olacağız. Bunların yanı sıra simülatör eğitimi veriyoruz. Bir dersliğimizde uçak simülatörümüz var. Çocuklarımız her hafta belli günlerde geliyorlar ve kokpit ortamında eğitim alıyorlar”. sözleriyle yeni hedeflerinden bahsetti.

BİRİNCİ VE ÖNCELİKLİ HEDEF: EĞİTİM

Her zaman tek okul olma hedefinde olduklarını söyleyen Büker, “Biz okulun kurucu arkadaşları olarak üçümüz de eğitimciyiz. İş adamı veya fabrikatör değiliz. Sene içerisinde geldiğimiz noktada evet ticari amaçla yapıyoruz ama bizim birinci ve öncelikli hedefimiz eğitim. Biz eğitim sağlandıktan sonra ticari amacın kendinden geleceğini düşünerek hareket ediyoruz.” dedi. Büker, Pilotaj eğitimi ile ilgili Türkiye’de 2, yurtdışında da 2 tane okul ile protokol imzaladıklarını ve bunların birinin Amerika’da diğerinin ise Hollanda da olduğunu belirterek Pilotaj eğitimi için 16 yaşına basmış bir öğrencilerine 15 bin dolar karşılığında PPL eğitimi aldırabildiklerini söylüyor. Hatta bir öğrencilerinin seneye yazın 3 aylık eğitime giKOÜHA Muhabiri Hülya Altıntaş ve Kokpit Koleji Müdürü Özer Büker. İnsansız Hava Aracı(İHA) Pilotluk Lisansı veren Türkiye’deki tek okul olma unvanına sahip, kayıt yaptıran her öğrenciye uçuş imkanı sağlayan ve anasınıfından liseye kadar eğitim verilen Kocaeli’deki Kokpit Koleji’ni ziyaret ettik. Eğitim Eylül - Ekim - Kasım 2019 Sayı:75 13 deceğini ve eğer başarılı bir sonuç alınırsa Türkiye’nin en genç kadın pilotu unvanına sahip bir öğrencileri olacağının sevincini bizlerle paylaştı.

STAJ VE İŞ İMKANLARI DA KOKPİT KOLEJİNDEN GELİYOR

Alınan eğitimlerin yanı sıra staj fırsatları ve peşi sıra gelen iş imkanları hakkında açıklama yapan Büker, “Kampusun içine 9 metre yüksekliğinde hangar yaptırıyoruz. Türk Hava Yolları’nın uçak motorlarının dış kaplamalarını ve uçak bakım işlerini yapan bir kuruluşla staj protokolü imzaladık. Bu staj protokolü sayesinde uçak bakımı okuyacak çocuklarımız staj yapacak ve eğer kendilerini kabul ettirebilirlerse firma onları işe alacak. Aldıkları maaş da havacılık sektörü olduğu için 3 kat fazla olacak. Yer hizmetleri bölümünden mezun olan öğrencilerimiz ise aylık 4000 dolardan işe başlayabilecekler. Bugün Türk Hava Yolları gibi bir şirkette hostesler yedi bin lira, kabin memurları ise on beş bin liradan işe başlıyor. Liseden mezun olup gerekliliklerini sağlayan biri bu düzeyde ki maaşları kazanabiliyor. Biz bütün öğrencilerimize istedikleri takdirde hangi bölümden olursa olsun kabin memurluğu sertifikası veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘İNGİLİZCEYE MARUZ KALMA’ MOTTOSU

Özer Büker’e havacılık dilinin İngilizce oluşunun verilen eğitimlere yansıyıp, yansımadığını soruyoruz. Aldığımız cevap ise her konuda olduğu gibi ingilizce eğitim konusunda da okulun farkını gösteriyor. Büker, yabancı ve türk olmak üzere bünyelerinde ingilizce dersi veren hocaları olduğunu belirterek ekliyor: “Haftalık toplam 10 saat ingilizce eğitim veriyoruz. Bu 10 saatin 4 saatini yabancı hocaların verdiği derslerle oluşturuyor. Eğitimimizi, ‘İngilizceye maruz kalma’ mottosu üzerine geliştirdik ve bu derslerde türkçe kesinlikle konuşmuyoruz. İngilizce eğitimimiz anasınıfından başlıyor. 3 yaşından itibaren öğrencilerimiz ingilizceye maruz kalıyor. İlk başlarda evet zorlanıyorlar, iletişim kuramıyorlar. Fakat çevreselo faktörler çok etkili. Örneğin; Benim ingilizcem temel düzeyde hatta anasınıfında ki küçük oğlumla aynı düzeyde diyebiliriz. Bazen konuşurken bile oğlumun kelime dağarcığının benden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizden okul dışında da karşı karşıya gelirlerse ingilizce konuşmalarını istedik. Biz bu felsefeyi sunuyoruz ve bunu elimizden geldiği sürece devam ettireceğiz.” diyerek kurum olarak ingilizceye verdikleri önemi vurguluyor.

HAVACILIK HER GÜN GELİŞEN VE GELECEĞİ PARLAK OLAN BİR SEKTÖR

Havacılık iş imkanları ve gelişmeleri bizlerle paylaşan Büker, “Havacılık yüzde 600 büyümesini beklediğimiz bir sektör. Türk Hava Yolları’nın 350 tane uçağı var. 2023 yılında bu sayıyı 500 yapacak. Alımları yapıldı. Pegasus’un 150 uçağı var. Bu sayı 300’e çıkacak. Bu uçakların alınması demek personel alımı demek. Bu durum da bizim öğrencilerimiz ve havacılık sektörü için büyük bir avantaj.” dedi. 2018 yılında aldıkları Cessna tipi uçağı eğitimlerinde kullanıp kullanmadıklarını merak ediyoruz. Bu merakımıza cevaben Özer Büker, “Şu anda eğitimlerimizde kullanamıyoruz. Hangarın yapımı bittiğinde uçak bakım derslerinde kullanılacak. Uçak, bir nevi öğrencilerin ufkunu arttırmak amaçlanarak alındı. Biz zaten kayıt olan her öğrencimizi Bursa’da uçuşa götürüyoruz. Kokpitte pilot yanında uçuyorsunuz. Havadayken pilot joystick’i size veriyor ve uçağı kısa süreli de olsa siz kullanıyorsunuz. Bunun tarifi imkansız. Ben kırk yaşındayım ve bana bu duygu tarifi imkansız gibi 15 yaşında ki öğrencimiz de kullanıyor eminim onlar içinde aynıdır.” diyerek verilen eğitimlerin sadece teoride olmadığını da vurgulamış oluyor.

“HER DETAYI DÜŞÜNMEK BİZİ FARKLI KILIYOR”

Anasınıfı-ortaokul ile lise binalarının kampus içerisinde ki ayrımı üzerinden açıklamalarda bulunan Büker, “Anasınıfı, ilkokul ve ortaokul binasında tavuklarımız, tavus kuşları ve tavşanlarımız var. Ayrıca topraksız tarım yaptığımız bir bahçemiz var. Topraksız tarımda fide üretiyoruz. Çocuklar da kendileri ürettikleri fideleri bahçeye ekiyor. Çok büyük bir şey değil fakat amaç çocukların toprağa dokunması. Bu bile bizim için farktır. Okul bünyesinde aşçılarımız var. Yemeklerimizi kendimiz yapıyoruz. Yemek firmalarıyla anlaşmıyoruz. Yoğurdumuzu kendimiz mayalayıp, yağlarımızı kendimiz seçiyoruz. Bizim çocuklarımız da bu çatı altında eğitim görüyor. Her detayı düşünmek bizi farklı kılıyor.” dedi.

YAZILIM ÜZERİNE PROJELER

İlimizin ilk ve tek havacılık ve yazılım kolejinden havacılık sektörü üzerine yeterince bilgi aldık. Okulun adında da var olan yazılım gelişmeleri Özer Büker şöyle özetledi: “Yazılım konusunda microsoft eğitimlerine başladık. Yazılım eğitimi ekstra olarak bölümlerin dışında olan bir eğitim. Tasarım teknolojisi bölümü öğrencilerimiz yazılıma daha yatkın oldukları ve bu işi yapacakları için yazılım derslerini onlara vermeye başladık. Yazılım derslerimiz 4 branş: Sistem, ağ, yazılım ve güvenlik. Biz sadece eğitim ayağında varız. İleri ki seviyelerde yazılım üzerine sınavlara girmeye hak kazanacaklar. Microsoft’un sınav merkezleri var ve buradan alınan sertifikalar dünyada geçerliliği olan belgeler.”

“ÖĞRETMENLERİMİZ, ÖĞRETME YETERLİLİĞİNE SAHİP KİŞİLER...”

Son olarak öğretmen kadrosu ile ilgili bilgiler veren Büker, “Kadromuzu bu sene yeniledik. Diploma alan herkes alanında uzman ama biz eğitmenlerimizi ders anlattırarak, sunum yaptırarak, demo dersler işleterek, o işe gerçekten uygun olup olmadığını tahtada görerek alıyoruz. Hepsinin alanlarında uzmanlıkları var fakat sadece alanlarında uzman olmaları yetmiyor. Öğretmenlerimizin, öğretme yeterliliğine sahip kişiler olmasına dikkat ediyoruz çünkü herkes buna sahip değil.” diyerek son farklılıklarını da dile getirdi.

Haberin detayları için 75.sayımızı inceleyebilirsiniz.

Muhabir: Hülya Altıntaş